Yasalar kitabı, Platon’un ideal devletine
son halini verdiği kitabıdır. Platon ideal olarak iki kitap yazıyor; 1) Devlet ve 2) Yasalar. Platon, Devlet
kitabında değindiği bazı kısımları,
Yasalar kitabında değiştiriyor. Hatta ve hatta Devlet kitabında değinmediği, kesinliğe vardırmadığı konuları da Yasalar kitabında kesin bir şekilde
ifade ediyor.
Platon, Yasalar
kitabında devletin yönetiminden, eğitiminden, yargılamalardan, savaşlardan
ve bir devletin yaptığı veya yapması gereken her konuya değiniyor. Benim için
önemli olan ve Yasalar kitabında
gördüğüm ve gördüğümde mutluluk duyduğum konu yargı’dır. Ve yargının hayatın
her alanına nüfuz ediyor olmasıdır. Hatta ve hatta devleti yöneten kişinin bile
yargılara boyun eğmesi gerektiğini söylemesi önemli bir konudur. Bunu neden
söylüyorum; çünkü yargı sınırları belirler ve her hareketin, her olayın bir
sınırı olmalıdır. Platon buradan hareketle insanın doyumsuz yanı olan güdüsel
yönü ya da hayvani (bedensel) yönünü sınırlamak ve onun bizi yanlışa
yönlendirmesini engellemek için bütün bir sistemini yargı temeline oturtmuştur.
Yani yasa; kural, kanun, kaide vs. gibi adına ne derseniz deyin. Belli bir
kalıba ve düzene oturtmasıdır. Bu kanunlar sadece sınır çizmez. Aynı zamanda
devletin devlette yaşayan bütün bireylerin hayatlarını düzenli bir şekilde
sürdürmesini sağlamaktadır. Platon yasaya ne kadar önem verdiğini kendisinden
alınan bir alıntı ile ifade edelim; “ Bir devlette yasa güçsüzse ve
çiğneniyorsa, bence yıkılış çok yakındır; ama yöneticiler onun kölesi ise,
devlet kurtuluş ve tanrıların kentlere verdiği nimetlere kavuşur (PLATON, 2007:173)”
Buradan hareketle Platon yasaları bir devletin var olması ve ayakta kalması
için tek konu olmadığını ancak onların içinden en önemlisi olduğunu işaret
etmiştir.
Platon çoğu devlet yönetim biçimlerini
incelemiş ve hatta bazılarını bizzat yerinde görmüştür. Bunlardan hareketle
kendi devlet yönetiminin nasıl olması gerektiğini uzun uzun anlatmıştır.
Platon’a göre;
“ Devlet düzenlerinin iki ana
biçimi vardır: bütün öteki biçimlerin
söylenirse doğru olur; birine
monarşi, ötekine demokrasi
adını verebiliriz; monarşi perslerde, demokrasi de bizde en uç nok-
tasına varmıştır;
ötekilerin hepsi dediğim gibi, bu ikisinin çeşitlemeleridir ( PLATON, 2007:144)”
Monarşi
ve demokrasi Platon’a göre diğer yönetimlerin içinden çıktığı iki yönetimdir.
Platon her iki devlette de bu yönetimlerin iyi bir şekilde uygulanmasından
hareket ederek bu iki yönetimi uzlaştırma yoluna gider. Peki Platon neden
birinden birini seçmez de bu iki yönetimin ortasında ya da arasında bir yerde
yönetim biçimini inşa eder? Çünkü Platon monarşiyi aklı selim olmayı, demokrasi
devleti ise özgürlük ve uyumu yani bireylerin hayatlarını rahat bir şekilde
yaşadığı, istediklerinin hepsini olmasa da büyük bir çoğunluğunun yapıldığı
olarak anlar ve ifade eder. Ve demokrasi devlet ve millet arasında bir uyumu
sağlar. Platon şöyle ifade eder;
“ O halde, özgürlük ve uyum sağ görüşle
birleşecekse her iki yönetim biçiminden de bazı şeyler
olmalıdır; bunlardan yoksun olan bir
devletin hiçbir zaman doğru düzgün yönetilemeyeceği söy-
lendiği zaman, anlatılmak
istenen budur (PLATON, 2007:144)”
Velhasıl
kelam Platon’a göre devletin yönetim bu şekilde meydana getirilmektedir.
Platon için diğer önemli bir husus ise
eğitimdir. Eğitim neden önemlidir? Çünkü devletin varlığı ve devletin bekası
için eğitim önemlidir. Günümüz eğitim anlayışlarıyla bakacak olursak benim
gördüğüm, Platon’un eğitim anlayışı; soyuttan-somuta ve yaparak-yaşayarak
öğrenme biçimlerini kapsar. Bunu nerden çıkarıyorum diyorsanız? Platon’un
eğitim anlayışında her beyin ya da her birey bütün bilgileri kavrayamaz bunun
için belli aşamaları ile ilerlemesi gerekir. Ve bu aşamaların ilkinde fizik
dünya yani görünenin eğitimi verilir. Bundan sonra aşama aşama gidilir ve en
son ideaların bilgisine ulaşılır. Diğer bir husus ise Platon savaş eğitimi veya
zirai eğitim gibi eğitimlerde bireyler malzemeleri ve yapılan işi
görmelidirler. Hatta ve hatta gerektiğinde bireyler bunu uygulamalıdır.
Eğitimle bireyde yapılmak istenen ise erdemlerin ortaya çıkmasıdır. Aynı
zamanda bedensel hazlardan kurtulmaktır. Bunun içindir ki; Platon eğitimi
sadece eğitim verenlere değil bütün bir millete yükler. Eğitilen bireylerin
eğitiminin doğru ve düzgün bir şekilde gerçekleştirilmesi için bütün bir
toplumun; ölçülü, adaletli, aklı başındalık ve cesur davranması gerekir. Bunu
bir örnekle açıklayacak olursak; çocuğunun yalan söylememesini isteyen bir baba
yalan söylememelidir.
Bütün bir kitabı kısaca özetleyecek
olursak; Platon kendi devletinde yapılması gereken yapılması her şeyin en ince
ayrıntısına kadar yazmıştır. Ancak şunun inancındadır; böyle bir sistem yer
yüzünde kurulamaz. Çünkü bu sistem bireylerin hayatlarında büyük fedakarlıklar
yapmasına yol açacaktır. Bireylerin bedensel yanı bunu istemeyecek ve hatta
bazı başı bozuk birileri çıkıp bu sistemi değiştirmeye çalışacaktır. Ama yine
de Platon ve devletinde varılacak en son nokta mutluluktur. Çünkü mutluluk
nihai sondur.
KAYNAKÇA
1)PLATON, (2007) Yasalar, Çev. Candan ŞENTUNA- Saffet BABÜR, Kabalcı yayınevi, İstanbul
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder