6 Mayıs 2016 Cuma

YASALAR ÖZET


     Yasalar kitabı, Platon’un ideal devletine son halini verdiği kitabıdır. Platon ideal olarak iki kitap yazıyor; 1) Devlet ve 2) Yasalar. Platon, Devlet kitabında değindiği bazı kısımları, Yasalar kitabında değiştiriyor. Hatta ve hatta Devlet kitabında değinmediği, kesinliğe vardırmadığı konuları da Yasalar kitabında kesin bir şekilde ifade ediyor.
    Platon, Yasalar kitabında devletin yönetiminden, eğitiminden, yargılamalardan, savaşlardan ve bir devletin yaptığı veya yapması gereken her konuya değiniyor. Benim için önemli olan ve Yasalar kitabında gördüğüm ve gördüğümde mutluluk duyduğum konu yargı’dır. Ve yargının hayatın her alanına nüfuz ediyor olmasıdır. Hatta ve hatta devleti yöneten kişinin bile yargılara boyun eğmesi gerektiğini söylemesi önemli bir konudur. Bunu neden söylüyorum; çünkü yargı sınırları belirler ve her hareketin, her olayın bir sınırı olmalıdır. Platon buradan hareketle insanın doyumsuz yanı olan güdüsel yönü ya da hayvani (bedensel) yönünü sınırlamak ve onun bizi yanlışa yönlendirmesini engellemek için bütün bir sistemini yargı temeline oturtmuştur. Yani yasa; kural, kanun, kaide vs. gibi adına ne derseniz deyin. Belli bir kalıba ve düzene oturtmasıdır. Bu kanunlar sadece sınır çizmez. Aynı zamanda devletin devlette yaşayan bütün bireylerin hayatlarını düzenli bir şekilde sürdürmesini sağlamaktadır. Platon yasaya ne kadar önem verdiğini kendisinden alınan bir alıntı ile ifade edelim; “ Bir devlette yasa güçsüzse ve çiğneniyorsa, bence yıkılış çok yakındır; ama yöneticiler onun kölesi ise, devlet kurtuluş ve tanrıların kentlere verdiği nimetlere kavuşur (PLATON, 2007:173)” Buradan hareketle Platon yasaları bir devletin var olması ve ayakta kalması için tek konu olmadığını ancak onların içinden en önemlisi olduğunu işaret etmiştir.
      Platon çoğu devlet yönetim biçimlerini incelemiş ve hatta bazılarını bizzat yerinde görmüştür. Bunlardan hareketle kendi devlet yönetiminin nasıl olması gerektiğini uzun uzun anlatmıştır. Platon’a göre;
            “ Devlet düzenlerinin iki ana biçimi vardır: bütün öteki biçimlerin  söylenirse doğru olur; birine
                 monarşi, ötekine demokrasi adını verebiliriz; monarşi perslerde, demokrasi de bizde en uç nok-
                                tasına varmıştır; ötekilerin hepsi dediğim gibi, bu ikisinin çeşitlemeleridir ( PLATON, 2007:144)”
Monarşi ve demokrasi Platon’a göre diğer yönetimlerin içinden çıktığı iki yönetimdir. Platon her iki devlette de bu yönetimlerin iyi bir şekilde uygulanmasından hareket ederek bu iki yönetimi uzlaştırma yoluna gider. Peki Platon neden birinden birini seçmez de bu iki yönetimin ortasında ya da arasında bir yerde yönetim biçimini inşa eder? Çünkü Platon monarşiyi aklı selim olmayı, demokrasi devleti ise özgürlük ve uyumu yani bireylerin hayatlarını rahat bir şekilde yaşadığı, istediklerinin hepsini olmasa da büyük bir çoğunluğunun yapıldığı olarak anlar ve ifade eder. Ve demokrasi devlet ve millet arasında bir uyumu sağlar. Platon şöyle ifade eder;
       “ O halde, özgürlük ve uyum sağ görüşle birleşecekse her iki yönetim biçiminden de bazı şeyler
            olmalıdır; bunlardan yoksun olan bir devletin hiçbir zaman doğru düzgün yönetilemeyeceği söy-
                               lendiği zaman, anlatılmak istenen budur (PLATON, 2007:144)”
Velhasıl kelam Platon’a göre devletin yönetim bu şekilde meydana getirilmektedir.
     Platon için diğer önemli bir husus ise eğitimdir. Eğitim neden önemlidir? Çünkü devletin varlığı ve devletin bekası için eğitim önemlidir. Günümüz eğitim anlayışlarıyla bakacak olursak benim gördüğüm, Platon’un eğitim anlayışı; soyuttan-somuta ve yaparak-yaşayarak öğrenme biçimlerini kapsar. Bunu nerden çıkarıyorum diyorsanız? Platon’un eğitim anlayışında her beyin ya da her birey bütün bilgileri kavrayamaz bunun için belli aşamaları ile ilerlemesi gerekir. Ve bu aşamaların ilkinde fizik dünya yani görünenin eğitimi verilir. Bundan sonra aşama aşama gidilir ve en son ideaların bilgisine ulaşılır. Diğer bir husus ise Platon savaş eğitimi veya zirai eğitim gibi eğitimlerde bireyler malzemeleri ve yapılan işi görmelidirler. Hatta ve hatta gerektiğinde bireyler bunu uygulamalıdır. Eğitimle bireyde yapılmak istenen ise erdemlerin ortaya çıkmasıdır. Aynı zamanda bedensel hazlardan kurtulmaktır. Bunun içindir ki; Platon eğitimi sadece eğitim verenlere değil bütün bir millete yükler. Eğitilen bireylerin eğitiminin doğru ve düzgün bir şekilde gerçekleştirilmesi için bütün bir toplumun; ölçülü, adaletli, aklı başındalık ve cesur davranması gerekir. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak; çocuğunun yalan söylememesini isteyen bir baba yalan söylememelidir.
     Bütün bir kitabı kısaca özetleyecek olursak; Platon kendi devletinde yapılması gereken yapılması her şeyin en ince ayrıntısına kadar yazmıştır. Ancak şunun inancındadır; böyle bir sistem yer yüzünde kurulamaz. Çünkü bu sistem bireylerin hayatlarında büyük fedakarlıklar yapmasına yol açacaktır. Bireylerin bedensel yanı bunu istemeyecek ve hatta bazı başı bozuk birileri çıkıp bu sistemi değiştirmeye çalışacaktır. Ama yine de Platon ve devletinde varılacak en son nokta mutluluktur. Çünkü mutluluk nihai sondur.

KAYNAKÇA
1)PLATON, (2007) Yasalar, Çev. Candan ŞENTUNA- Saffet BABÜR, Kabalcı yayınevi, İstanbul






Hiç yorum yok :

Yorum Gönder