Devlet kitabı salt, ideal devlet için
yazılmış bir kitap değildir. Platon, devlet kitabında epistemolojisine ve
ontolojisine de anlatmaktadır. Bununla birlikte ideal devlet için yazdığı
bölümlerde tam bir kesinliğe varmış değildir. Yarım bıraktığı hatta ve hatta
hiç değinmediği konular vardır. Örnek verecek olursak; yargı değinmediği konulardan
biridir. Platon epistemoloji, ontoloji ve siyaset anlayışını derinleştirmeden,
üstün körüyle bahsedip geçmiştir. Konuları mümkün olduğunca derinleştirmemeye
çalışmıştır.
Devlet kitabı ideal devlet açısından
ele alacak olursak eksikleri olmakla birlikte bugün hala kabul gören görüşleri
o günün şartlarında söylemiştir. Platon devlet kitabında eğitime, yönetime ve
sosyal yapıya değinmiştir. Bu yapıların nasıl olması gerektiği, nasıl işlemesi
gerektiğinden bahsetmiştir. Bunları anlatırken çokça benzetmeler kullanmış ve
örnekler üzerinden konuyu açıklamaya çalışmıştır. Platon devlet kitabını
yazarken, kitapta kurduğu ideal devlet düzeninin kurulması ya da kurulmaması
önemli değildir. Onun için önemli olan böyle bir yönetim biçiminin fikir
dünyasında var olmasıdır. Ama Platon, böyle bir yönetim biçiminin er ya da geç
kurulacağı kanaati taşımaktadır. Bunu ifade ederken sadece yeryüzünü değil
gökyüzünü de kastetmektedir (İdealar dünyası). Bu konuyu yasalar bağlamında
düşünecek olursak, Platon’un daha da geliştirdiği ideal devletinin kurulma
hayali ortadan kalkar. Ancak onu mutlu eden böyle bir fikrin düşünce olarak var
olmasıdır. Neden var olmayacağı faslı yasalar kitabının bazı bölümlerinde
değiniyor.
Platon ideal devletini inşa ederken,
en çok önemsediği husus eğitimdir. Çünkü eğitilmemiş birey yanlış davranışta
bulunabilir. Bu eğitimsizlik durumu devletin işleyişine negatif yönde yansır.
Bunu ortadan kaldırmak için bireyler eğitilmelidir. Ancak bu eğitim devletin
kurumları ile ve gözetimi altında gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde bireyin
kazanması gereken erdemlerin doğru bir şekilde verilip verilmeyeceği
denetlenemez. Denetlemediği takdirde birey iyi yönde bir eğilim gerçekleştirip
gerçekleştirmediği devlet için bir problem haline gelir. Devlette en geniş
haliyle eğitim beden eğitimi (Jimnastik) ve ruh eğitimi (Müzik) olarak ele
alır. Daha sonra Platon konuyu genişletir ve 4 bilim sayar; 1)Matematik,
2)Geometri, 3)Diyalektika ve 4)Astronomi diye sıralar. Bunların sıralanışı
akılsal olandan, maddesel olana doğrudur. Platonda eğitimin esas amacı ruhun
yani aklın eğitilmesidir. Ruh eğitimi verilirken, beden eğitimi ihmal
edilmemelidir. Platon genç beyinlerin felsefe ile uğraşmamaları gerektiğini
söyler. Çünkü genç yaşta felsefe ile uğraşanların bazı bedensel zorluklarla baş
başa kaldığında felsefeyi terk etmeye ve bu bedensel zorluklar neticesinde
yanlış yargılara varmaları söz konusu olmaktadır. Bunun için Platon bedensel
hazlarını yitiren ve beden kuvveti kalmamış kişilerin sadece felsefe ile
uğraşmaları gerektiğini ifade eder. Bunu yapmasının sebebi ise; gençlerin
yaptığı felsefede, felsefenin özüne inilemeyişi ve doğru şekilde kavranamayışı
yatmaktadır. Yani Platon’un eğitimi hayat boyu devam eder ve belirli yaş
aralıklarına göre bireye sunulan bir eğitimdir. Bu eğitimin denetçisi de bizzat
devlettir.
Platon bunun akabinde devletin sosyal
ve yönetim şeklini ele alıyor. Bunu ele alırken gözettiği iki tane husus
vardır; 1)Devletin bekası ve 2)Milletin devamı. Bunun içinde yönetim tarzı
olarak aristokrasiyi uygun görüyor. Platon aynı zamanda her yönetim biçimini
bir insan tipine denk görüyor. Yani ona göre ne kadar yönetim şekli mevcutsa, o
kadar da insan tipi mevcuttur. Ona göre en iyi insan tipi aristokrasiye uygun
düşen insan tipidir. En kötü insan tipi ise zorbalık yönetimine denk düşen
insan tipidir. Platon kendi devletine uygun gördüğü yönetim şekli
aristokrasidir. Ve bu yönetime denk düşen insanı kendine millet olarak görür.
Çünkü bu insan tipi erdemleri kendinde toplar. Bütün erdemleri olmasa da büyük
bir çoğunluğunu bünyesinde barındırırlar. Bu insan tipinin para, mevki, şan ve
şöhret gibi hırsları yoktur. Bu insan tipi iyidir ve doğrudur. Amaçları
devletin devamını sağlamaktır. Devlet yönetimi içerisinde kendilerine ne tür
bir görev düşerse yapmaya hazırdırlar. Platon sosyal hayatı ise bizzat devletin
düzenlediği şekliyle yaşanması gerektiğini savunur. Bir örnek ile açıklayacak
olursak; evlilik dediğimiz müesseseyi devlet düzenler. Herkes istediği kişiyle
evlenemez. Çünkü hem kültürel hem de zihinsel ve bedensel olarak bir birine
denk kişiler evlendirilmelidir. Bunun sebebi de ırkın ya da soyun niteliğinin
mümkün olduğunca üst düzeyde tutulmasıdır. Böyle yapılırsa hem savaşlar kazanılır,
hem de devlet en iyi şekilde yönetilir. Devlet bünyesinde bulunan vatandaşlar
ırkının en iyileri olacaktır. Platon aynı zamanda ev düzenlerini, yaşama
şeklini vs. gibi durumları devletin düzenleyeceğini ifade etmektedir. Çünkü
devlet milleti için en iyisini istemektedir. Bunun içinde bireylerin mümkün
olduğunca nitelik olarak en iyi hünerlere sahip olmaları gerekir.
Kısaca özetleyecek olursak;
bireylerin ve devletin kendi rızalarıyla oluşturmak istedikleri en mükemmel
organizasyon olma niteliği taşıyacaktır. Bunun içinde bireyler kendilerine
düşen paylardan ya da hazlardan feragat edeceklerdir.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder